Oğluma ilk olarak geçen yaz bir büyüteç almıştık. Büyüteçiyle parka gittiğinde her şeyi -karıncaları, böcekleri, bitkileri, hatta oyun oynayan çocukları bile- inceledi. Kırıldıkça hep yenisini aldık.
Bilim Çocuk dergisinin vermiş olduğu Böcekbilim kitabı ve büyüteç ile doğayı gözlemek ise ayrı bir macera...En çok rasladığımız böcekler: Kumböceği, ateş tahtakurusu, kulağakaçan.
Kadına ve anneliğe dair
Çocuklarla yapılabilecek etkinlikler, el yapımı oyuncaklar,
23 Ağustos 2010 Pazartesi
Her Meraklı Minik Sahip Olmalı: Büyüteç
11 Ağustos 2010 Çarşamba
Kağıt Hamuru ile Çalışmalar
Geri dönüşüm için ayırdığımız kağıtları küçük küçük kesip su dolu bir kapta iki gün beklettik.
Kağıt hamuru hazırlamak için internette yaptığımız araştırmada pek çok tarif bulduk, ama bizimki bütün bu tarifleri karıştırarak biraz da doğaçlama gelişti.
Kağıt hamurundan ne yapacağımıza karar verdik: Meraklı Minik Dergisinin eylül ayı sayısı için Afrika' da yaşayan bir timsah.
Kağıt hamuru hazırlamak için internette yaptığımız araştırmada pek çok tarif bulduk, ama bizimki bütün bu tarifleri karıştırarak biraz da doğaçlama gelişti.
Malzemelerimiz:
6-7 tane A4 boyutunda kağıt
yarım küçük kutu ahşap tutkalı
yarım bardak un
3 kaşık nişasta ve biraz suyu ocakta karıştırarak hazırlanan koyu lapa kıvamında bir macun
İki gün sonra bekletilmiş kağıtlarımızın suyunu sıktırarak yukarıdaki malzemeleri karıştırdık. Böylece kağıt hamuru elde etmiş olduk.Kağıt hamurundan ne yapacağımıza karar verdik: Meraklı Minik Dergisinin eylül ayı sayısı için Afrika' da yaşayan bir timsah.
Timsahımızın iskeletini gazete kağıdından oluşturduk. Üstünü alüminyum folyo ile kapladık. Üzerini hamurla sıvadık.
İki gün kuruması için beklettik. (Arada fırını kullandığımız zaman çabuk kuruması için fırının ısısından da yararlandık.) Ağız kısmı kururken yapışmasın diye bir çatal kullandık.
Boyadık. Ve sonuç:
Meraklı Minik dergisine gönderdiğimiz fotoğraf. |
8 Ağustos 2010 Pazar
Meraklı Minik Dergisi
Oğlumla her ay takip ettiğimiz aylık okul öncesi bilim dergisinin Ağustos ayı sayısını sonunda dün aldık. Dergi içeriğinde, diğer okul öncesi dergilerde bulunan çizgi film karekterlerini içeren reklamlar bulunmuyor. Oldukça eğitici ve eğlendirici bir içeriği var. Dergiyle birlikte her ay kapak konusuna uygun çıkartmalar ve oyun kartları da veriliyor. http://www.tubitak.gov.tr/merakliminik/
7 Ağustos 2010 Cumartesi
Dersimiz: Coğrafya
Alçıyla yaptığımız yeryüzü şekillerimiz.
İlk gün alçımızla yeryüzü şekillerimizi hazırladık. İki yanardağı, yaylayı ve küçük dağı gazete kağıdından koni şekli vererek alçı döküp kuruttuk. İkinci gün kurumuş olan yeryüzü şekillerini ağaç tutkalıyla yerlerine yerleştirdik. Yanardağlarımızın kraterlerini oyduk. Guaj boyalarla boyadık.
Bu etkinlik sırasında oğlumla pek çok şeyi konuştuk: Yanardağ patlamalarını. Yayladan akan ırmağın binlerce yıl içinde yaylayı aşındırarak vadi oluşturmasını, denizden ayrılan gölün nasıl oluştuğunu, yanardağ patlamasıyla oluşan adayı, nehir çevresindeki ovada yaşayan insanların çok şanslı olduğunu,deniz tarafında kalan alanla dağların arkasındaki alanın ikliminin farklı olduğunu, hatta abartıp eskiden dağlık yerlerde zor iklim koşullarında yaşayan insanların doğayla bütünleştikleri farklı bir inanç kurmaları tarzında sosyolojik analizlere kadar gitti iş. Alçı zamanla ince olan yerlerden çatlayınca oralara da deprem çatlağı dedik. İki günümüzü dolu dolu dolduran bir etkinliğimiz oldu kısacası.
Oyun hamurlarıyla da yapılabilir, ama biz işin zor olanını seçtik. Kötü tarafı da artık etkinliklerimize alçı da bulaşmış oldu. :)
İlk gün alçımızla yeryüzü şekillerimizi hazırladık. İki yanardağı, yaylayı ve küçük dağı gazete kağıdından koni şekli vererek alçı döküp kuruttuk. İkinci gün kurumuş olan yeryüzü şekillerini ağaç tutkalıyla yerlerine yerleştirdik. Yanardağlarımızın kraterlerini oyduk. Guaj boyalarla boyadık.
Bu etkinlik sırasında oğlumla pek çok şeyi konuştuk: Yanardağ patlamalarını. Yayladan akan ırmağın binlerce yıl içinde yaylayı aşındırarak vadi oluşturmasını, denizden ayrılan gölün nasıl oluştuğunu, yanardağ patlamasıyla oluşan adayı, nehir çevresindeki ovada yaşayan insanların çok şanslı olduğunu,deniz tarafında kalan alanla dağların arkasındaki alanın ikliminin farklı olduğunu, hatta abartıp eskiden dağlık yerlerde zor iklim koşullarında yaşayan insanların doğayla bütünleştikleri farklı bir inanç kurmaları tarzında sosyolojik analizlere kadar gitti iş. Alçı zamanla ince olan yerlerden çatlayınca oralara da deprem çatlağı dedik. İki günümüzü dolu dolu dolduran bir etkinliğimiz oldu kısacası.
Oyun hamurlarıyla da yapılabilir, ama biz işin zor olanını seçtik. Kötü tarafı da artık etkinliklerimize alçı da bulaşmış oldu. :)
Dondurma çubukları hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!
Malum dondurma markasının çubuklarından çıkan şifreyi araba çekilişi için gönderdikten sonra, şifreli çubuklarımızı saklamanın güzel bir yolunu bulduk.Üç dondurma çubuğundan iskelet yaptık, oğlumun eski çorabından kıyafet, elyaf bir göbek ve saç, boyalı bir yüz. İşte karşınızda: Bay Pofidik! O da bizim gibi dondurma yemeyi çok seviyor. Üzerine ılık su içmeyi de unutmuyor.
Merhaba
Oğlum,
Sen doğduğun zaman yalnızca anne olmayı, güçlü durmayı öğrenmedim. Seninle yeniden çocuk oldum, iki meraklı minik gibi dünyayı yeniden keşfe çıktık. Yeniden bitkileri, hayvanları,değişik canlıları, yeni kıtaları, sevgileri öğrendik, seninle. Kendimi yeni baştan okudum, tanıdım. Korkularımla, sormaya cesaret edemeyeceğim sorularımla yüzleştim. Her şeyden çok, ben dünyayı seninle daha çok sevdim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)